Karl Marx ve Beden

Karl Marx ve Beden

Toplumbilimde dövmeye olan yaklaşımlara değinebilmek için önce beden ele alınır. Beden üzerine işlenen kalıcı birer sembol olan dövmelere getirilen açılımlar, beden üzerindeki incelemeler çerçevesinde şekillenmektedir. İşte bu nedenle bedenin ve anlamlarının açıklanması, zorlu bir çaba gerektirmektedir.
Bedenler, Platon tarafından ruhun mezarı, Descartes tarafından bir makine olarak tanımlanırken, Sartre tarafından beden ve benliğin eşdeğer tutularak tanımlandığı gözlemlenmiştir. Bu görüşler arasında özellikle Descartes’in görüşü, bedene olan Kartezyen yaklaşımı da açıklayabilmesi adına ayrıca önem teşkil etmektedir. Descartes’in bedeni bir makine olarak tanımlamasına yol açan düşüncenin yolu, bedenin ve aklın ayrılmasından geçmektedir. 
Batı felsefesinde bedene olan yaklaşımı çok uzun süreler Kartezyen yaklaşım belirlemekteydi. Bedeni ve aklı birbirinden ayrı iki oluşum olarak nitelendiren Dectartes, düşünce ile ilgili görevleri akla tayin etmiş, bedene ise akıldan bağımsız temel beden fonksiyonlarını yüklemişti.
Kartezyen görüşün uzantısında beden, dışarıya ait ve ikincil bir konuma yerleştirilmiş ve akıl ön planda tutulmuştur. Bu düşünce sistemine getirilen eleştiriler, bedenin sosyal süreçler içerisinde değerlendirilebilmesine de ön ayak olmuştu. 
Aklın uzağında bir konuma yerleştirilen beden, Batılı düşünce sistemi içerisinde uzunca bir dönem yok sayılmış ve üzerine yapılacak sistemli çalışmalardan mahrum bırakılmıştı.
Sosyoloji disiplini içerisinde de bedenin yeri yoktu. Durkheim, Weber ve Simmel gibi sosyologlar da toplumların yaşamış olduğu dönüşümlere odaklanmış, beden onlarda da kendisine bir özne olarak yer bulamamıştır. 
Bir tek Karl Marx’ın söylemlerinin beden alanındaki yazın üzerinde belirli etkileri olduğundan söz edebilmek mümkündür.
Marx, bedeni insan ve doğa ilişkisi içerisinde bir yerde konumlandırmıştı. 
Marx’a göre; insan doğaya yine doğanın sahip olduğu güçlerden birisiyle, doğal olarak sahip olduğu bedeninin uzuvları vasıtasıyla karşı koymaya çalışarak; hem doğayı üretim için uygun koşullara çekme çabasına girer, hem de bu çaba sonucunda kendi doğasında da değişikliklere sebep olur. 
Marx tarafından dile getirilen insan ve doğa ilişkisinde, beden ve uzantıları başroldedir. Beden; üretim ve emek süreci içerisinde bir araç haline gelerek, insanın doğa ile olan hayatta kalma mücadelesinde insanlığın yanında saf tutmaktadır. 
Marx’ın anlatısında beden hakkında izlerine rastlanmayan ilişki türü ise, toplum, benlik ve beden üçlüsü arasında kurulan ilişkidir.

Etiketler
karl marx
karl marx dövme
karl marx dövmesi
karl marx tattoo
karl marx beden
beden dövme
beden dövmesi